Yaklaşık 10 yıl süren yargılamada daha önce beraat eden iş insanı Ahmet Bayer ve oğulları, Yargıtay'ın eksik inceleme ve dinlenmeyen tanıklar gerekçesiyle kararı bozması üzerine yeniden hakim karşısına çıktı.
Yargıtay Bozdu, Baba İsyan Etti
Duruşmada mahkeme heyeti, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyma kararı alarak, dosyadaki kritik eksikliklerin giderilmesi için süreci başlattı.
Dava, 4 Haziran'a ertelenirken, duruşma sonrası Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş yargılama sürecine sert tepki gösterdi.
Mehmet Baş, "15 sene süren bir adalet, adalet olamaz. Bu davamızda türlü tiyatrolar, türlü oyunlar oynanıyor," diyerek isyanını dile getirdi.
Baş, özellikle olay yerindeki MOBESE kameralarının sökülmesi ve teknik elemanların aranarak delillerin ortadan kaldırılması iddialarının bunca yıl sonra bile aydınlatılamamış olmasına dikkat çekti.
Kayıp Mesajlar ve Aranmayan Tanıklar
Baş ailesinin avukatı Fahri Safa Küpcü ise Yargıtay'ın bozma gerekçelerini detaylandırarak, halen aranan kilit bir tanığın olduğunu belirtti. Bu tanığın, olay günü güvenlik şirketinin aranması ve kamera kayıtlarıyla ilgili taleplerde bulunulması gibi önemli bilgilere sahip olduğu öne sürülüyor.
Avukat Küpcü, dosyanın en kritik noktalarından birinin de Aslı Baş'ın cep telefonunda silinen mesajlar olduğunu vurguladı. Telefonun, silinen verilerin kurtarılması için İstanbul'a gönderildiği ve sonuçların beklendiği kaydedildi.
Sanığa Sert Çıkış: "Dövdünüz, Sonra Balkondan Attınız"
Duruşma sonunda baba Mehmet Baş, salonda bulunan sanıklardan Hakan Sadi Bayer'e dönerek duygusal bir patlama yaşadı.
Baş, "Kızımı önce dövdünüz, sonra balkondan attınız. Siz nasıl insanlarsınız? Yazıklar olsun, vicdansızlar," diyerek acısını dile getirdi.
21 Temmuz 2010'da Bodrum Yalıkavak'taki villanın terasından düşerek hayatını kaybeden Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili açılan davada, iş insanı Ahmet Derya Bayer ile oğulları Hakan Sadi Bayer ve Volkan Bayer, "nitelikli kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanıyor.
Yargıtay'ın beraat kararını bozması, 15 yıldır devam eden bu şüpheli ölümün ardındaki sır perdesini aralama umudunu yeniden canlandırdı.
