Kendisine yöneltilen ‘Hayat sana güzel’ yorumlarına, sahip olduğu ortamın nasıl oluştuğunu açıklayarak yanıt verdi.
Çocukluk Merakı Onu Ada'ya Getirdi
Demirer’in adayla kurduğu bağ, 1980’li yılların sonunda lise öğrencisiyken başladığı tüplü dalış merakına dayanıyor.
O dönemde annesini güçlükle ikna eden ve o zamanların şartlarında bulduğu bir balıkçı teknesiyle yorucu bir yolculuk yaparak adaya gelen sanatçı, o günlerden bugüne adanın bilinen yüzlerinden biri haline geldi.

21 Yıllık Fidan Çalışması
Sanatçının şu an çamların gölgesinde oturduğu bahçesinin hikayesi, uzun soluklu bir çabayı gözler önüne seriyor.
Demirer, 2006 yılı civarında diktiği çam fidanlarının büyümesini 21 sene beklediğini belirtti ve ‘Bu çamları ben ektim. Altında oturmak için yirmi küsur yıl bekledim. Tabii ki hayat bana güzel,’ ifadelerini kullandı.
Bu durum, huzurun kendiliğinden değil, uzun süreli kişisel bir emekle ortaya çıktığını gösterdi.
Demirer, herkesi bu deneyimden yola çıkarak ‘dünya için bir şey yapmaya’ davet etti.
Bu sözler, geçen haftalarda gündemde olan ‘Dünya Fidan Haftası'nın’ önemini hatırlattı.
Sanatçı, bu mesajıyla takipçilerinden ‘Hak edilmiş güzellik’ gibi olumlu geri dönüşler aldı.




