İSTANBUL (AA) - KEREM ALP EREN KAYA - Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir, depremlerin sadece yıkımla değil, şehirlerdeki modern ısınma sistemleri nedeniyle yaratacağı ciddi yangın riskleriyle de can ve mal kaybına yol açabileceğini söyledi.

Özdemir, depremlerde ortaya çıkan yangın riskleri ve bunların önlenmesi için alınması gereken tedbirlerle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Yangının, bina yıkımı olmasa bile deprem sonucunda ortaya çıkan ciddi risklerden biri olduğunu belirten Özdemir, "Deprem sırasında yangın olayları çok yaşanıyor. Bu, binaların ısıtılması için kullanılan doğal gaz hatlarındaki hasarlardan veya elektriksel sistemlerin hasarlarından kaynaklanabiliyor. Bina yıkılmamış olsa da sağlam olsa da yine depremden hemen sonra yangın riski ortaya çıkıyor." diye konuştu.

Özdemir, bu riski bertaraf etmek için binalarda kullanılacak yangın önleme sistemlerinin önemine dikkati çekti.

Ege İhracatçıları 2025 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu'nu açıkladı Ege İhracatçıları 2025 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu'nu açıkladı

Bu riskin önüne geçecek belli sistemlerin olduğunu dile getiren Özdemir, şunları kaydetti:

"Yani depremi algılayıp binaya giren doğal gazı kesen birtakım sensörlerle doğal gaz girişini kesen sistemler var. Elektrik kesen sistemler var. Dolayısıyla deprem algılama burada önemli. Deprem algılandığında binada yangın riski oluşturabilecek doğal gaz veya elektrik sistemlerinin kapatılması var. Tabii diyeceksiniz ki bu durumda tamam kesiyoruz ama yine de yangın çıkarsa ne olacak? İşte bu noktada yangın hidroforlarının, pompalarının çift tahrikli, yani bir elektrik, bir dizel olması önem kazanıyor. Deprem anında elektrik kesilirse de yine dizel tahrikli pompayla yangına müdahale imkanı olabiliyor."

- Sanayi bölgelerinde ortaya çıkabilecek yangınlar büyük risk oluşturuyor

Özdemir, endüstriyel bölge olan Marmara'nın Türkiye'deki deprem üretme potansiyelinin en yüksek bölgelerden biri olduğunu hatırlattı.

Söz konusu durumda sadece konutların değil, endüstriyel tesislerin güvenliğinin de önem kazandığını belirten Özdemir, şu ifadeleri kullandı:

"Endüstriyel tesisler için iki boyutu var deprem ve yangın güvenliğinin. Birincisi, depremden sonra endüstriyel tesislerin bina yapılarının sağlam kalması. Daha sonra binanın içinde ekipmanlar var. Büyük, yüksek fırınlar var veya birtakım üretim yapan teknik ekipmanlar... Bu ekipmanların da muhakkak deprem olmadan önce deprem güvenliğiyle ilgili gerekli yerleştirmelerinin, montajlarının yapılması gerekiyor. Yani bir ekipmanı aldım ben fabrikama koydum yeterli değil. 'Bu ekipman deprem sırasında ne gibi bir reaksiyon gösterir ve bu reaksiyon çeşitli riskler barındırır mı?' Bunların muhakkak depremden önce analiz edilmesi ve bunu önleyecek tedbirlerin alınması gerekiyor."

Özdemir, bu risklerin önüne geçmek için doğal gaz, yakıt veya kimyasal besleme hatlarında depremi algılayıp o hatları kesen, kimyasal veya yakıtların girişini engelleyen sistemlerin kullanıldığını kaydetti.

Marmara Depremi sonrasında Tüpraş Rafinerisi'nde çıkan yangını hatırlatan Özdemir, endüstriyel bölgelerdeki yangınların, özellikle kimyasal nitelikte olabilme ihtimallerinden dolayı ciddi sağlık riskleri oluşturabileceğini, bu nedenle söz konusu tesislerde yangın önleyici tedbirlerin mutlaka alınması gerektiğini kaydetti.

- "Şehirlerdeki en büyük felaket risklerinden biri de depremlerden sonra çıkan yangınlar"

Türkiye İMSAD Yapısal Yangın Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı İlker İbik de modern şehirlerdeki en büyük felaket risklerinden birinin depremlerden sonra çıkan yangınlar olduğunu dile getirdi.

İbik, Chicago, Kyoto ve San Francisco gibi modern şehirlerde yaşanan yüksek ölçekli depremlerdeki büyük kayıpların çoğunun depremler sonrasında ortaya çıkan yangınlar nedeniyle oluştuğunu ifade etti.

Binalarda kullanılan malzemelerin sadece bina sağlamlığı için değil, deprem sonrası bina yapısını zayıflatacak yangınlar için de büyük önem taşıdığını belirten İbik, depremde yıkılmayan bir binada yangın ortaya çıkması sonucunda taşıyıcı yapının mukavemetini kaybetmesi durumunda, patlama veya yıkılmasının söz konusu olabileceğini söyledi.

İbik, "Bina depremden sağ çıksa bile bina içinde yangın çıkmasını engelleyemiyorsak veya o yangını belli bir yerde tutmayı başaramıyorsak yük taşıyıcı yapı elemanlarına hasar vererek binanın çökmesine sebebiyet verebilir." diye konuştu.

Kaynak: AA