Ekonomi

EY ve IIF'nin "Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması" yayımlandı

- EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Levent Atakan: - "Çoğu CRO, günden güne çeşitlenen risk ortamında bankalarının daha çevik hareket etmesi için geleneksel finansal riskleri ele almanın yanı sıra jeopolitik gelişmeler, iklim değişikliği, teknoloji ve yetenek gibi konularda senaryo planlamalarını genişletmeli"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Ernst&Young (EY) ve Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) işbirliğiyle hazırlanan "Küresel Bankacılık Risk Yönetimi Araştırması"nın sonuçları paylaşıldı.

EY'den yapılan açıklamaya göre, küresel çapta 14'üncüsü gerçekleştirilen araştırma, bankaların üst düzey risk yöneticilerinin (CRO), çeşitlenen risklere karşı daha çevik ve çok boyutlu yaklaşımlar geliştirmesi gerektiğine işaret ediyor.

Araştırmaya katılan CRO'ların yüzde 75'i, siber riskleri gelecek yıl en büyük endişe kaynağı olarak belirtirken, operasyonel dayanıklılık yüzde 38, jeopolitik riskler ise yüzde 36'yla öncelikli riskler arasında sıralandı. Katılımcıların yüzde 49'u ise üç yıl içinde yapay zekayı (AI) risk yönetimi uygulamalarını dönüştüren en kritik unsur olarak tanımladı. Sonuçlar, risk ortamının değişkenliği, para politikası, ticaret gerilimleri ve jeopolitik belirsizlikler gibi dışsal faktörlerin de etkili olduğunu gösterdi.

Çeşitlenen risklere karşı banka CRO'larının daha çevik hareket etmesine dair önemli içgörüler sunan raporun yeni versiyonu, bu zorluklara karşı çabaların politikalar, yeni süreçler ve kontrollerin yanı sıra teknoloji ve yetenek alanlarını da kapsamasıyla çok boyutlu hale geldiğini ortaya çıkardı.

- Risklere karşı senaryo planlaması yaygınlaşıyor

Senaryo planlamasının yaygınlaştırılması; risklerin organizasyon üzerinde nasıl bir etkisi olacağı ve gelecekte nasıl evrilebileceği konularında öngörüler elde etmek için kritik önem taşıyor. Araştırmaya göre, banka CRO'ları jeopolitik, finansal ve iklim dahil birçok farklı risk türü üzerinde senaryo analizini giderek daha fazla kullanıyor. Banka CRO'larının yüzde 58'i, senaryo analizi ve stres testinin, iklim değişikliği risklerinin yönetimini desteklemedeki en önemli mekanizmalar arasında olduğunu belirtti. Yüzde 56'sı, jeopolitik riski azaltmak için politik risk değerlendirmesini ve senaryo planlamasını genişlettiklerini aktardı. Yüzde 52'si ise finansal risk yönetim yeteneklerini artırmaya yönelik planladıkları iyileştirmeler arasında risk ölçümü, stres testi ve senaryo analizinin ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.

Yapay zekanın dönüştürücü potansiyeli, bankacılık sektörü yöneticileri için daha belirgin hale gelirken, CRO'lar ise bu teknolojiyi birçok alanda kullanıyor. Önemli sayıda CRO, operasyonel dolandırıcılık (yüzde 59), uyumluluk (yüzde 44) ve kredi (yüzde 40) risklerini daha verimli veya etkili bir şekilde belirlemek, yönetmek, izlemek ve raporlamak için üretken yapay zekayı (GenAI) kullandıklarını aktardı.

Araştırma, iş dünyasındaki genel görüşün paralelinde, CRO'ların, AI'nın çok yönlülüğünü kabul ettiğini doğruladı. Yapay zeka teknolojisinin, bankaların ortaya çıkan tehditlere daha hızlı yanıt vermesine ve risk yönetimi ekiplerinin rutin görevler yerine katma değeri yüksek analitik çalışmalara odaklanmasına yardımcı olacağı vurgulandı.

Jeopolitik risklerin artışı ve siber güvenlik, iklim değişikliği ve düzenleyici uyumluluk gibi finansal olmayan risklerin öneminin artması, gelecek 12 ay için bankacılık sektöründeki risk önceliklerinde önemli bir değişime işaret etti.

Bu yıl, finansal olmayan risklerin ön plana çıkmasına rağmen finansal risk yönetimi önlemlerini geliştirmek de bir öncelik olmaya devam etti. Banka CRO'ları, geleneksel finansal risklerin önemini kabul ediyor ve risk yönetimi stratejilerinde önemli iyileştirmeler yapmayı planlıyor. Finansal olmayan risklere vurgunun artması, CRO'ların daha kapsamlı bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğini gösteriyor.

CRO'ların yüzde 62'si, olası olumsuz senaryolara hazırlanmak için risk iştahını azalttığını veya belirli yüksek riskli sektörlere ve bölgelere kredi vermeyi kısıtladığını, yüzde 56'sı ise kredi standartlarını sıkılaştırdığını aktardı.

- İnsan kaynağı hala merkezde

Risk yönetiminin giderek daha fazla teknoloji destekli ve veri odaklı hale gelmesine rağmen insan yeteneği, bu alanda halen başat rol üstleniyor. Bu nedenle, CRO'ların sürdürülebilir başarıya ulaşması için teknolojiye öncelik vermenin yanı sıra yetenek konusunu da göz önünde bulundurması gerekiyor.

Bu doğrultuda yetenek tabanını genişletmek ve çeşitlendirmek için çeşitli adımlar atan banka CRO'larının beceriler ve yetenekler açısından en önemli öncelikleri arasında, dijital zeka (yüzde 63), değişken risk ortamına uyum sağlama yeteneği (yüzde 54) ve en az bir alanda daha derin uzmanlaşma (yüzde 51) yer aldı.

Sonuçlar, CRO'ların, organizasyon modellerini işletmeden gelen artan talebi karşılamak ve gelişen risk profillerine uyum sağlamak için yeniden şekillendirdiğini ortaya çıkardı. Araştırmaya katılanların yaklaşık üçte ikisi (%64), üç yıl içinde daha fazla risk yönetimi kaynağı eklemeyi planladığını, yüzde 68'i ise aynı zaman diliminde daha fazla tam zamanlı çalışanın katılacağını öngördüğünü aktardı.

Banka CRO'larının sadece bir kısmı, yetenek yönetimi stratejilerinde dış kaynak kullanımına (yüzde 16) veya doğrudan kaynak kullanımına (yüzde 35) önemli ölçüde yer verdiğini kaydetti. Üç yıl içinde bu oranların, önemli ölçüde artarak sırasıyla yüzde 40 ve yüzde 64'e çıkması bekleniyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilenlerden EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Levent Atakan, bankacılık sektörünün dinamik ve değişken doğasının, banka CRO'larının beklenmedik durumlara hazırlıklı olmasını, olası risklere karşı daha geniş bir senaryo modellemesi geliştirmesini ve gerçekleşen olaylara karşı etkili bir şekilde yanıt vermesini gerektirdiğini belirtti.

Atakan, "Sonuçlara göre, çoğu CRO, günden güne çeşitlenen risk ortamında bankalarının daha çevik hareket etmesi için geleneksel finansal riskleri ele almanın yanı sıra jeopolitik gelişmeler, iklim değişikliği, teknoloji ve yetenek gibi konularda senaryo planlamalarını genişletmeli." ifadelerini kullandı.

EY Türkiye Finansal Risk Hizmetleri Şirket Ortağı Ezgi İvecan da giderek çeşitlenen ve daha karmaşık hale gelen risk ortamında sürdürülebilir başarıya ulaşmak için bankaların, risklere yanıt vermenin yanı sıra bunları öngörebilecek çevikliğe, teknolojik donanıma ve yeteneğe sahip olması gerektiğine değindi.