Onlarca faili meçhul cinayet ve tartışmalı operasyonla anılan ve uzun süredir "yaşıyor mu, öldü mü" sorusuna cevap bulunamayan Mahmut Yıldırım olduğu iddia edilen kişi, Sözcü Gazetesi'nin santralini arayarak Öztürk'e yaşadığını söyledi.
Gazeteci Öztürk, kendisini arayan kişinin gerçekten Mahmut Yıldırım olup olmadığını kesinleştiremediğini belirtmekle birlikte, aralarında geçen konuşmanın detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
'Yıldırım' Birçok İddialarda Bulundu
Mahmut Yıldırım olduğunu iddia eden kişi, 9 Aralık 2025 tarihinde Öztürk ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde çarpıcı kişisel bilgiler ve iddialar ortaya attı:
1953 doğumlu olduğunu söyleyen şahıs, karaciğer nakli geçirdiğini ve sağlık durumunun iyi olmadığını belirtti. Karaciğer naklinin farklı bir isimle yapıldığını ve bu konuda ünlü bir ismin kendisine yardımcı olduğunu öne sürdü.
Yıldırım, uzun bir süre Azerbaycan'da kaldığını, şu anda ise Türkiye sınırına yakın bir bölgede, Suriye'de güvendiği bir Ülkücü dostunun yanında ikamet ettiğini kaydetti.
Öztürk, arayan kişinin gerçekten "Yeşil" olup olmadığını anlamak için geçmişte yazdığı bazı haberlerle ilgili sorular sorduğunu ve aldığı cevaplarla iddiaları teyit etmeye çalıştığını ifade etti.
"İhanete Uğradık" İddiasıyla Öcalan Suikastını Anlattı
Telefonun diğer ucundaki gizemli isim, karanlık dönemdeki en önemli iddialardan biri olan Abdullah Öcalan'a yönelik suikast girişimi hakkında da konuştu. İddiasına göre:
"Evet, Abdullah Öcalan'ı Şam'da kaldığı evde bombalı araçla öldürecektik. Bu olayda benimle birlikte bir bayan, iki üsteğmen ve Bursa Özel Tip Cezaevi'nden alınan bir kişi daha vardı. Orada aslında Abdullah Öcalan'ı ortadan kaldırmamız mümkünken ihanete uğradık. Bize yardımcı olacak Suriyeli aracı uzağa park edince bütün plan bozuldu."
Aynı kişi, kendisiyle ilişkilendirilen Emekli Binbaşı Cem Ersever cinayeti iddiaları için ise "tam anlamıyla Köroğlu efsanesi" yorumunu yaparak, kimseye ihanet etmediğini savundu.
Konya'da Yakalanıp 'Emirle' Serbest Bırakılma
"Yeşil" olduğunu iddia eden şahıs, dış görünüşünün değiştiğini düşünerek Türkiye'ye döndüğünü, ancak Konya'da yakalandığını söyledi.
Buna rağmen, kendisine verilen bir emir üzerine serbest bırakıldığını öne sürdü.
Ancak bu emri kimin verdiği sorulduğunda isim açıklamadı.
Bu sarsıcı açıklamalar, yakın geçmişin üzerindeki faili meçhul dosyaların ve "Yeşil"in akıbetine dair sis perdesinin aralanmasından ziyade, tartışmaların derinleşeceğinin sinyalini veriyor.
