Peki, bu görkemli kaleyi kim fethetti, kim inşa etti ve onu bu kadar önemli kılan özellikleri neler?
Kars Kalesi’nin İnşası ve Tarihçesi
Kars Kalesi’nin ilk inşası, tarihçilere göre Bagratlı Krallığı dönemine, yani yaklaşık olarak 12. yüzyıla dayanmaktadır. Ancak kale, tarih boyunca birçok kez yıkılmış, onarılmış ve genişletilmiştir. Günümüzdeki görünümünü büyük ölçüde Osmanlı dönemindeki kapsamlı restorasyonlara borçludur.

Kaleyi Kim Fethetti?
Kars, stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca birçok kuşatmaya ve el değiştirmeye sahne olmuştur. Kalenin tarihteki en önemli fethi ve yeniden inşası, Osmanlı Devleti döneminde gerçekleşmiştir.
Kars, 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Irakeyn Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmış, ancak bu dönemde kale ağır hasar görmüştü. Kaleyi yeniden imar ederek bugünkü sağlam yapısına kavuşturan kişi ise, Kanuni Sultan Süleyman'ın veziri Lala Mustafa Paşa'dır. Lala Mustafa Paşa, 1579 yılında kaleyi ve surlarını kapsamlı bir şekilde restore ettirerek askeri ve savunma kapasitesini zirveye çıkarmıştır.

Kars Kalesi’nin En Önemli Özelliği
Kars Kalesi'ni diğer kalelerden ayıran en önemli özellik, gözlem noktası ve savunma kalesi olmasının ötesinde, içinde barındırdığı tarihi dokudur. Kalenin en dikkat çekici özellikleri şunlardır:
-
Stratejik Konum: Kars Çayı'nın hemen yanı başında, şehre hakim bir tepeye inşa edilmiştir. Bu konumu, kalenin Kars'ın savunma hattının merkezini oluşturmasını sağlamıştır.
-
İç Kale ve Dış Kale: Yapı, İç Kale (Bedesten bölgesi) ve onu çevreleyen geniş Dış Kale surlarından oluşur. Dış surlar, kentin büyük bir bölümünü koruma altına almıştır.
-
Evliya Çelebi'nin Gözlemi: Ünlü seyyah Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde Kars Kalesi'nden övgüyle bahsetmiş, burayı "bir ejderin başı" gibi güçlü ve heybetli bir yapı olarak nitelendirmiştir.
Kale, günümüzde yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olup, kars şehrinin tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtan anıtsal bir yapı olarak ayakta durmaya devam etmektedir.




