Genel

Küresel ısınma nesli tehlike altındaki su samurlarının görünürlüğünü artırdı

- Su kaynaklarındaki kirlenme nedeniyle habitatları tehdit altında olan, küresel ısınmaya bağlı debisi düşen ırmak, dere ve göl ile karada daha sık görülen Avrasya su samuru, Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde görüntülendi - Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satar: - 'Özelikle balık avlayanlar su samurlarını tehlike olarak görüyorlar. Halbuki onlar suyun akış yönünü değiştirerek ve derinleştirerek orada yaşayan balıkların daha fazla çoğalmasını sağlıyor. Dolayısıyla su samurlarına zarar vermeyelim'

Loading...

Abone Ol

DİYARBAKIR (AA) - MEHMET SIDDIK KAYA - Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, küresel ısınmanın nesli tehlike altındaki su samurlarının görünürlüğünü artırdığını belirtti.

Dünya genelinde 13 su samuru türü bulunurken, Türkiye'de bu türlerden sadece Avrasya su samuru görülüyor.

Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da yayılım gösteren, akarsu, nehir, göl, bataklık ve deniz kıyısı gibi çeşitli sucul habitatlarda yaşayan Avrasya su samuru, 2020'de Uluslararası Doğayı Koruma Birliğinin (IUCN) 'Tehlike Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi'ne girdi ve 'tehlikeye yakın' kategorisinde listelendi.

Güneydoğu'da Dicle Nehri ve göl kıyılarında yaşayan sansargiller familyasından etçil bir memeli olan su samurları, son dönemlerde küresel ısınmaya bağlı olarak debisi düşen ırmak, dere ve göl ile karada daha sık görülmeye başladı.

Dicle Nehri kıyısında kazdığı çukurlarda yaşayan, avlanılması halinde 100 bin lira cezası bulunan su samuru, son olarak Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

- 'Su samurları, sucul ekosistemler için hayati derecede önemli canlılar'

Prof. Dr. Satar, AA muhabirine, su samurlarının sansargiller familyasından ama suya adapte olmuş canlılar olduğunu belirterek, bu türlerin doğada çok önemli işlevleri bulunduğunu söyledi.

'Su samurları sucul ekosistemler için hayati derecede önemli canlılardır. Suyun akış yönünü değiştiriyorlar. Su azaldığında önlerine bent kuruyorlar, suların derin kalmasını sağlıyorlar ve burada yaşayan canlılara bir yaşam ortamı sağlıyorlar. Aynı zamanda onlarla da besleniyorlar. Onların da (balıklar, deniz kestaneleri ve yengeçler) dengede kalmasını sağlıyorlar.' diyen Satar, su samurlarının adeta baraj görevi gördüğünü belirtti.

Nehirlerdeki suyun küresel ısınmaya bağlı debilerinin azaldığını gördüklerini anlatan Satar, bunun sonucu olarak su yüzeyinde su samurlarının daha çok görülmeye başlandığını vurguladı.

Satar, 'Su samurları, suda oynamayı, sırtüstü yüzmeyi çok seviyorlar. Dolayısıyla gündüz de görülebiliyorlar. Gündüz görüldüğü zaman maalesef balık avlayanlar, avcılar, bunları potansiyel tehlike olarak görüyor.' diye konuştu.

- 'Su samurlarını korumamız lazım'

Su samurunun nesli tehlike altında olduğuna dikkati çeken Satar, şunları söyledi:

'Su samurlarını çok iyi şekilde korumamız lazım. Bu canlılar bizim için çok önemli. Özellikle balık avlayanlar su samurlarını tehlike olarak görüyorlar. Halbuki onlar suların akış yönünü değiştirerek ve derinleştirerek orada yaşayan balıkların daha fazla çoğalmasını sağlıyor. Dolayısıyla bunlara zarar verilmemesi lazım. Bu türün korunması lazım. Vatandaşlarımız maalesef bunların kıymetini bilmiyor. Bu su samurlarını görünce balıkları yiyip tükettikleri düşüncesiyle öldürmek istiyorlar. Halbuki su samurları oradaki balıkların dengede kalmasını sağlıyor.'