Şahsiyet dizisinin senaryosu belli bir olayı merkeze almamakla birlikte, senarist Hakan Günday'ın, kurguyu oluştururken Türkiye'nin toplumsal hafızasında derin yaralar açan ve aydınlatılamayan N.Ç. davası benzeri olaylardan ilham aldığı düşünülüyor.
Ancak dizinin temel motivasyonu ve ana hikayenin çıkış noktası, kamuoyunda büyük tepki uyandıran ‘N.Ç. Olayı’ olarak bilinen dava ile güçlü benzerlikler taşıyor.
Mardin'deki N.Ç. Olayı
Dizideki Kambura kasabasında küçük yaşta cinsel istismara uğrayan ve failleri cezasız kalan Reyhan Şahin karakterinin hikâyesi, Mardin'de 2002 yılında yaşanan N.Ç. davasından ilham alınmıştır.
N.Ç., henüz 13 yaşındayken aralarında kamu görevlilerinin (yüzbaşı, muhtar ve korucular dahil) bulunduğu 28 kişinin cinsel istismar ve tecavüzüne maruz kalmıştı.
Bu davanın en büyük tepki yaratan kısmı, yerel mahkemenin ve Yargıtay'ın, N.Ç.'nin sanıklarla ‘rızasıyla birlikte olduğu’ yönündeki tartışmalı kararı onamasıydı. Dizide, Agah Beyoğlu'nun bu tür kapatılmış dosyaların faillerini cezalandırması, hukukun yetersiz kaldığı inancına dayanan bir ‘özel adalet’ arayışını temsil eder.
Farklı Olaylara Gönderme
Dizi, ana hikayenin yanı sıra farklı olaylara da göndermeler yaparak toplumsal sorunlara dikkat çekiyor.
Özellikle dizinin ikinci sezonunda ve bazı sahnelerde, ‘Beyaz Toros’ ve faili meçhul cinayetler gibi Türkiye yakın tarihinin karanlık dönemlerine atıflar yapılmıştır.
Agah Beyoğlu'nun Kambura'ya adli memur olarak geldiği tarihin 1993 olması ve Kambura'daki evin yakılması, dolaylı olarak Sivas Katliamı gibi toplumsal hafızadaki önemli olayları çağrıştırıyor.
Sonuç itibariyle Şahsiyet dizisi, bir nevi 'toplumsal vicdanın sesi' olarak, N.Ç. davası başta olmak üzere, hukuki süreçte çözülememiş büyük mağduriyetlerin hesabını intikam teması üzerinden sormaktadır.
