Siirt Üniversitesi Akademisyeni Başkanı Aktuğ Lojmanında Ölü Bulundu
Siirt Üniversitesi Akademisyeni Başkanı Aktuğ Lojmanında Ölü Bulundu
İçeriği Görüntüle

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen ve dört mevsim kullanılabilen bu özel kumaşın yaygınlaştırılması için Siirt Olgunlaşma Enstitüsü kritik bir rol üstleniyor.

Zanaatın İki Aşamalı Yürüyüşü

Enstitü bünyesindeki atölyelerde, şal şepik kumaşının üretim süreci ustaların elinde hayat buluyor:

  • Erkek Dokuma Ustaları: Şal Şepik Dokuma Atölyesi’nde çalışan 6 erkek usta, saf tiftikten elde edilen iplikleri kök boyalarla renklendiriyor. Ardından, iplikler geleneksel tezgahlarda tamamen el emeğiyle kumaş haline getiriliyor. Usta Osman Demir, kumaşın en büyük özelliğinin yüzde 100 tiftik ve el dokuması olması ve üretim aşamasının zorluğuna dikkat çekiyor.

  • Kadın Tasarımcılar: Dokuma işlemi biten kumaş, Giyim Üretim Atölyesi’ne geçiyor. Burada kadın ustalar, yüzyıllık geleneği modernize ederek çanta, kravat, bluz, modern pantolon, etek ve elbise gibi güncel ürünlere dönüştürüyor.

Gelenekten Güncele: Modernizasyon Hamlesi

Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Elif Bobuş, bu değişimin kumaşı daha geniş kitlelere ulaştırma hedefinin bir parçası olduğunu belirtiyor.

"Yöresel şalvar ve yelek dikilen kumaşı artık kadın kıyafetinde modernize ederek kullanıyoruz. Amacımız, kumaşın sadece geleneksel değil, her alanda kullanılabilecek bir potansiyeli olduğunu göstermek."

Bobuş, kumaşın dar enli olması nedeniyle yeni ve özgün kalıplar üretildiğini, nakışlarla da zenginleştirildiğini ifade etti. Enstitü, şal şepik markasını tescilleyerek bu kültürel ürünü ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtmayı hedefliyor.

Usta Engin Ece ise bu geleneği ayakkabı, cüzdan ve şal gibi çeşitli ürünlerle zenginleştirerek gelecek nesillere taşımak istediklerini dile getirdi.

Siirt Olgunlaşma Enstitüsü, bu titizlikle planlanan üretim süreciyle Siirt'in kültürel zenginliğini modernize edilmiş tasarımlarla tanıtmaya devam ediyor.

Kaynak: AA