Ancak bu sakinlik, aslında yaklaşan büyük fırtınanın habercisi.
Meteoroloji’den gelen sinyaller net: 22 Aralık itibarıyla 18 dereceleri bulan o yumuşak hava bıçak gibi kesilecek.
Eski dilde 'uğultulu kış' anlamına gelen Zemheri, 30 Ocak’a kadar yurdun üzerine adeta bir buz kalıbı gibi çökecek.
Sıcaklıklar "Serbest Düşüşe" Geçiyor
Şu sıralar tişörtle dolaştıran güneş, hafta sonundan itibaren yerini dondurucu bir ayaza bırakıyor.
Pazar günü Ege üzerinden giren sağanak yağışlar, Pazartesi günü (22 Aralık) yerini asıl sert sisteme teslim edecek. Sıcaklıkların tek haneli rakamlara çakılmasıyla birlikte, vücut direncinin en çok zorlandığı o meşhur "termometre dalgalanmaları" başlayacak.
İstanbul Beyaz Örtü İçin Gün Sayıyor
Megakent İstanbul, hafta içini puslu ve sisli sabahlarla karşılarken, asıl kış provasını 25 Aralık’tan sonra yapacak. Kuzeyden sarkacak soğuk hava kütlesiyle beraber yağışların karla karışık yağmura dönmesi bekleniyor. İstanbul’un tam anlamıyla beyaza bürünmesi için uzmanlar 2026’nın ilk günlerini işaret etse de, Zemheri’nin keskin ayazı şehri çok daha erken teslim alacak.
Doğu’da Hayat Buz Tutacak, Batı’da Ayaz Gezecek
Erzurum ve Kars hattında gece termometreler şimdiden eksi 12’leri görerek kışın fragmanını izletmeye başladı. İç Anadolu’da ise sabah saatlerinde görüş mesafesini sıfıra indiren sisle birlikte yollarda gizli buzlanma riski artıyor. Antalya ve İzmir gibi kıyı şeridinde bile sıcaklıklar tek hanelere inerek kışın soğuk yüzünü hissettirecek.
"Zemheri" Ne Anlatıyor?
Arapça 'kış' ile Farsça 'uğultu' kelimelerinin birleşimiyle doğan bu tabir, aslında tam bir geçiş dönemi.
Bir tarafı sonbaharın son demleri, diğer tarafı kışın en ağır hali.
Bu dengesiz yapı, uzmanların deyimiyle 'hastalık havası' yaratıyor.
30 Ocak’a kadar sürecek bu 40 günlük periyotta, tarımdan ulaşıma kadar her alanda 'kış tedbirleri' hayati önem taşıyor.
