Çocuk yaşta 'Nefrotik Sendrom' tanısı konulan ve henüz 13 yaşında böbrekleri iflas eden Gülcan, tam yedi yılını diyaliz makinesine bağlı geçirdi.
Bu süreç, genç kızı eğitiminden kopardığı gibi, ailesi için de derin bir travma taşıyordu. Gülcan, ablasını da 23 yaşında, diyalizde geçirdiği kalp krizi sonucu kaybetmişti. Ablasının vefatı, Gülcan'ın tedaviye olan inancını neredeyse bitirmişti.
Ümidin Tükendiği Yerde Gelen Telefon
Yaklaşık 7 yıl süren zorlu bekleyiş ve sayısız ağrının ardından, Gülcan'ın hayatı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden gelen bir telefonla baştan yazıldı. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan alınan böbrek, Sağlık Bakanlığı'nın ambulans uçağıyla getirilerek genç kıza başarıyla nakledildi.
Diyalizden kurtulan Gülcan Yesin, hastanedeki kontrolünde yaşadığı duyguları paylaştı: "Ablam vefat ettikten sonra tedaviden ümidimi kesmiştim. Bir telefon geldi, hayatım değişti. Çok mutluyum, çok iyiyim." Eğitimine ara vermek zorunda kalan Yesin, şimdi sağlıklı bir birey olarak yeniden okula dönme ve hatta gelecekte bir sağlık çalışanı olarak diğer hastalara el uzatma hedefini taşıyor.
Anne'den Yürek Yakan Çağrı: "Biz Çektik, Kimse Çekmesin"
Çocuklarından ikisini böbrek hastalığıyla mücadele ederken gören anne Aysel Yesin de yaşadığı sevinci ve acıyı aynı anda dile getirdi.
Bir kızını böbrek yetmezliğine kurban veren anne, diğer kızının bir organ bağışı sayesinde hayata dönmesine şahit oldu.
Anne Aysel Yesin, tüm topluma çağrıda bulunarak şunları söyledi: "Biz çektik, kimse çekmesin. Herkes organlarını bağışlasın ki başka canlar da kurtulsun. Vericimizden Allah razı olsun, Rabb'im mekanını cennet eylesin."
Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Uzman Dr. Nurettin Ay, Gülcan'ın diyaliz damarlarının bile tükenme noktasına geldiğini belirterek, naklin genç kızın ömrünü üç kat uzatacağını ve normal bir hayat sürmesini sağlayacağını kaydetti. Doktor Ay, Gülcan'ın artık evlenip anne olabileceğini ve eğitimine devam edebileceğini de sözlerine ekledi.
