Denizin bereketi ve avının helal kılındığı Kur'an ayetleri genel bir ruhsat sunsa da, su altı canlılarının çeşitliliği, geleneksel dört büyük fıkıh mezhebi arasında midye, ıstakoz ve kalamar gibi ürünlerin hükmü konusunda ayrılığa yol açmıştır.

Mesele, sadece midyenin kendisi değil, onun ‘balık suretinde’ olup olmadığı veya ‘tayyibat’ (temiz ve iyi şeyler) kapsamına girip girmediği gibi derin İslami prensiplere dayanır.

Bu ayrım, özellikle Türkiye'deki Müslümanların çoğunluğunun takip ettiği Hanefi mezhebi ile diğer üç mezhep (Şafii, Maliki ve Hanbeli) arasındaki temel farkı oluşturur.

Bu nedenle midye, sofraların değil, fıkıh kitaplarının en çok tartışılan konuların biri haline gelmiştir.

Görüş Ayrılığının Temel Noktalar

1. Hanefi Meshebinin Görüşü: "Balık Sureti" İlkesi

Hanefi mezhebinin tavrı son derece net.

Balık suretinde olmayan deniz hayvanları caiz değildir.

Midye, istiridye gibi kabukluları haram veya harama yakın (tahrimen mekruh) saymalarının kökeninde, bunları ‘tayyibat’ (temiz ve iyi şeyler) kapsamında görmemeleri yatıyor.

Bu mezhep, denizdeki bu tür canlıları, karada yenmesi mekruh veya haram olan haşerata (böcekler, sürüngenler) benzeterek, tabiatı itibarıyla ‘iğrenç’ (habis) kabul ediyor.

Bu, insanın mükerrem bir varlık olduğu ve temiz yiyeceklerle beslenmesi gerektiği ilkesinden (el-Bakara, 2/168) türetilmiş katı bir yorumdur.

2. Diğer Üç Mezhebin (Şafii, Maliki, Hanbeli) Geniş Yorumu

Diğer üç mezhep ise, Kur'an'daki ‘deniz avı ve yiyeceği helal kılındı’ (el-Mâide, 5/96) ayetinin ve ‘Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir’ (Neylu’l-Evtar, 8/149, 150), kapsamına odaklanıyor.

Onlar için deniz, tüm canlılarıyla prensipte bir helallik alanı.

Şafii mezhebinin su yılanı ve kurbağayı istisna tutması gibi detaylar olsa da, midye ve kalamar gibi ürünler genellikle ‘deniz avı’ genel hükmü altına girer ve helal kabul edilir.

Bu, müminler için uygulamada sağlanan bir kolaylıktır.

Buradaki görüş ayrılığı, fıkhın ne kadar yaşayan bir disiplin olduğunun kanıtıdır.

02.02 Saatinin Anlamı Nedir?
02.02 Saatinin Anlamı Nedir?
İçeriği Görüntüle
  • Hanefi, temizlik ve hoş görme (istihsan) ölçütünü öne çıkarıp daraltırken,
  • Diğer mezhepler, genel ruhsat (helal kılınanlar) ilkesini öne çıkarıp alanı genişletir.

Sonuç olarak, bir mümin hangi fıkhi yoruma meylettiğine bağlı olarak midye yiyip yememeye karar verir.

Bu tür ihtilaflar, hem meselenin derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlar hem de dinde bir tek tip baskısının olmadığını, farklı yorumlara yer olduğunu gösterir.