Medyada "Savunma" Çatlağı: Zafer Şahin Ekranlara Veda Etti!
Medyada "Savunma" Çatlağı: Zafer Şahin Ekranlara Veda Etti!
İçeriği Görüntüle

Sabancı’nın bu sözleri, cebindeki paradan ziyade, Türkiye’nin yerel ekonomik gündeminin yarattığı dar alanda sıkışmış bir iş insanının küresel sahneye bakarak hissettiği bir tür "göreli yoksulluk" duygusudur.

Yerel Fanustan Londra Pasaport Kuyruğuna

Sabancı’nın konuşmasında dikkat çeken en can alıcı nokta, Londra örneğiydi.

Türkiye’de enerjinin büyük kısmının faiz ve büyüme rakamlarına harcandığını belirten Sabancı, yurt dışına çıktığı an "gerçek dünyanın ne kadar büyük olduğunu" anladığını vurguladı.

Bu, aslında bir iş insanının kendi ülkesinin sınırlarına sığamadığının, yerel tartışmaların küresel vizyonu nasıl körelttiğinin bir serzenişidir. Sabancı’ya göre “geçinememek”, Frankfurt ya da New York’taki dev rakiplerle kıyaslandığında, sahip olunan sermayenin o masada hala yeterince "ağırlık" oluşturmamasıdır.

Ali Sabancinin Gecinemiyorum Man

ESAS Holding’in Yeni Rotası: Yatırımların Yarısı Dışarıda

Ali Sabancı’nın yönettiği 9 milyar dolarlık portföyün yüzde 50’sinin yurt dışında olması, bir tesadüf değil; bilinçli bir "yerellikten kaçış" stratejisidir.

ESAS bünyesinde 130’a yakın ortağın bulunması ve Amerika’dan Afrika’ya uzanan yatırım ağı, şirketin artık bir aile holdinginden ziyade, küresel bir varlık yönetim merkezine dönüştüğünü kanıtlıyor.

Sabancı, "Japonya'ya gidince suşi yemelisin" diyerek, Türk iş dünyasına şu mesajı veriyor: Yerel alışkanlıklarla küresel devler liginde top koşturamazsınız.

Başarının Yeni Tanımı: Finansal Sarhoşluk

Sabancı, sadece kendi geçiminden değil, beraber çalıştığı yeteneklerin de "finansal olarak sarhoş edilmesi" gerektiğinden bahsediyor.

BBVA’nın Türk CEO’sunu örnek göstererek, global oyuncu olmanın yolunun, yetenekli insanları dünya standartlarında tatmin etmekten geçtiğini savunuyor.

Buradaki "sarhoşluk" ifadesi, lüks tüketimden ziyade, küresel başarıların getirdiği o büyük finansal ve manevi tatmini simgeliyor.

Bir Vizyon mu, Yoksa Halkla Alay mı?

Toplumun büyük kesimi asgari ücret ve temel ihtiyaçlarını karşılama derdiyle boğuşurken, 960 milyon dolarlık kişisel serveti olan bir ismin bu ifadeleri kullanması kuşkusuz toplumsal bir tepkiyi beraberinde getirdi.

Ancak Ali Sabancı’nın penceresinden bakıldığında durum net:

O, Türkiye’deki ekonomik "savaşın" bir tarafı olmaktan çıkıp, dünyanın en büyük fonlarıyla aynı sahada yer alma mücadelesi veriyor.

Onun lügatinde "geçinememek", küresel pastadan hayal ettiği o dev dilimi henüz alamamış olmanın huzursuzluğudur.