İstanbul'da bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakımlarına hapseden, yetersiz sağlık hizmetiyle ölümlerine zemin hazırlayan ve bu trajedi üzerinden devletin kasasını boşaltan 63 sanıklı davada, mahkeme 3 kişinin tahliyesine hükmetti.

Mahkemeden Çıkan Ara Kararın Detayları

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 7. duruşmada, davanın kilit isimleri arasında gösterilen Doktor Mehmet Gürül ile hemşireler Cansu Akyıldırım ve Sümeyye Nur Taşçı hakkında tahliye kararı çıktı.

Bu üç isim, adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken; örgüt lideri olduğu öne sürülen Doktor Fırat Sarı dahil diğer 10 sanığın tutukluluk hali devam ediyor.

Bir sonraki duruşma için verilen 24 Mart 2026 tarihi ise davanın daha uzun bir süre kamuoyu gündemini meşgul edeceğini gösteriyor.

Bebeklerin Hayatiyla Kurulan Kar (1)

Geçmişten Bugüne: Bu Dosya Nasıl Açıldı?

Bu dehşet verici ağın deşifre olması, basit bir ihbarla değil, 112 sevk sistemindeki tuhaflıkların fark edilmesiyle başladı.

İddianameye yansıyan ve vicdanları yaralayan süreçte yaşananları şöyle özetleyebiliriz:

112 Hattında İhanet: Çete, 112 Acil Çağrı Merkezi'ndeki ambulans şoförleri ve görevlileriyle iş birliği yaparak, durumu kritik olan bebekleri devlet hastanelerine değil, örgütün kâr ortağı olduğu özel hastanelere yönlendirdi.

SGK Soygunu: Hastaneye yatırılan bebekler, kağıt üzerinde olduğundan çok daha ağır hastaymış gibi gösterildi. Bu sayede SGK'dan en üst sınırda ödemeler alındı. Bebekler bazen gereksiz yere günlerce yoğun bakımda tutuldu.

İlaç ve Malzeme Vurgunu: Bebeklere kullanılması gereken pahalı ilaçların sisteme girildiği ancak hastaya verilmeyip dışarıda satıldığı, hatta malzemelerden kâr etmek adına bebeklerin hayatının riske atıldığı saptandı.

Savcıya Tehdit: Soruşturmanın en kritik aşamasında, savcı Yavuz Engin'in makamında açıkça ölümle tehdit edilmesi olayın vahametini bir kat daha artırdı.

Ancak bu tehdit geri tepmiş, dosyanın üzerine daha kararlılıkla gidilmesini sağlamıştı.

Sistemin Çöküşü: Kapanan Hastaneler ve Kayıplar

Skandalın patlak vermesinin ardından Sağlık Bakanlığı radikal kararlar alarak İstanbul ve Tekirdağ'da bu kirli çarka ortak olan 10 özel hastanenin ruhsatını iptal etti.

Bu hastanelerdeki bebekler apar topar kamu hastanelerine nakledilirken, ailelerin feryatları günlerce televizyon ekranlarından düşmedi.

Bebeklerin Hayatiyla Kurulan Kar (2)

Yakutistan’da Buzdan Tuzağa Düşen Araç 3 Kişiye Mezar Oldu: Lena Nehri’nde Can Pazarı!
Yakutistan’da Buzdan Tuzağa Düşen Araç 3 Kişiye Mezar Oldu: Lena Nehri’nde Can Pazarı!
İçeriği Görüntüle

Davanın Seyrini Değiştiren İntihar

Dosyanın kilit sanıklarından biri olan ve Fırat Sarı ile birlikte örgütü yönettiği iddia edilen Doktor İlker Gönen, tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatına son verdi.

Gönen'in ölümüyle hakkındaki dosya düşse de, 1399 sayfalık dev iddianame diğer 63 sanık üzerinden bebeklerin ölümündeki ihmalleri sorgulamaya devam ediyor.

Yargılama süreci, sadece bu çetenin cezalandırılmasını değil, aynı zamanda Türkiye'deki özel sağlık sistemindeki denetim açıklarının da masaya yatırılmasını zorunlu kılıyor.