Haset, bir başkasının sahip olduğu sağlık, zenginlik, başarı veya herhangi bir nimetten dolayı rahatsızlık duyarak, o kişinin elindeki o nimetin yok olmasını istemek anlamına gelir.
Bu duygu, genellikle suçluluk, düşmanlık ve aşağılık kompleksi gibi negatif duygularla karakterize edilen, kişinin iç dünyasındaki bir rahatsızlığın dışa vurumudur.
Gayri ahlaki olan bu his, bireyin yalnızca kendisini değil, çevresiyle kurduğu ilişkileri de yıpratır.
Bu bilgiler ışığında, haset duygusu taşıyan bir kişinin davranışlarında sıklıkla gözlemlenen ve bu durumu ele veren başlıca işaretler vardır.
Haset Eden Kişiyi Anlamanın İşaretleri
1. Başarıya Yönelik Sınırlı ve Tereddütlü Tepkiler
Haset eden kişi, karşıdaki kişinin elde ettiği başarıya veya nimete karşı doğal ve içten bir sevinç gösteremez.
- Küçümseme Eğilimi: Başarıyı tebrik etmek yerine, hemen başarının arkasındaki dış faktörleri, şansı veya basitliği vurgulama eğilimine girer. Başarınızın değerini düşürerek kendi konumunu korumaya çalışır.
- Olumsuz Kehanet: Yeni bir girişim veya plandan bahsettiğinizde, destek olmak yerine, felaket senaryoları üreterek sizi yolunuzdan döndürme çabası gösterir. Amacı yapıcı eleştiri değil, hevesinizi kırmaktır.
2. Sosyal Ortamda Rekabet ve Çekişme
Haset duygusu, özellikle tanıdık ve akrabalar arasında, yani kişinin kendisini kıyasladığı sosyal çevrede daha belirgin hale gelir.
- Gereksiz Kıyaslama: Tüm konuşmalar, sürekli olarak sizin elinizdeki ile kendisinin elindeki arasındaki kıyaslamaya döner. Sizin herhangi bir varlığınızı veya deneyiminizi, kendi deneyiminin daha üstün, daha zor veya daha eski olduğunu iddia ederek gölgeleme ihtiyacı duyar.
- Gizli Düşmanlık: Dostluk perdesi altında, sizin zarara uğramanızdan veya elinizdeki nimetin eksilmesinden memnuniyet duyar, hatta bu durum için çaba harcamaktan çekinmez. Bu, çoğu zaman dedikodu ve itibar zedeleyici eylemlerle kendini gösterir.
3. Varlığın Yok Olmasını Arzulamak
Haset, sadece bir nimeti kendinde istemek değil, o nimetin karşıdaki kişinin elinden tamamen gitmesini arzulamaktır.
- Fitne ve Huzursuzluk: Başkasının elindeki varlık, makam veya huzur nedeniyle rahatsızlık duymak, o kişinin mutsuzluğunu istemekle karakterize edilir.
- İtaatsizlik İfadesi: Bu tür bir haset, temelinde Allah’ın kullar arasında yaptığı taksime rıza göstermemeyi, yani teslimiyet eksikliğini ifade eder. Bu durum, kişinin kendi içinde bitmek bilmeyen bir huzursuzluk ateşini körükler ve onu kötü huylara sürükler.
Haset eden kişinin davranışları zamanla öngörülebilir ve tekrarlayıcı nitelik kazanır.
Zira bu duygu, kişinin benliğine yerleştiğinde, sosyal ilişkilerini yönlendiren temel bir motivasyon haline gelir.




