Zihni çok işlek, iman ve Kur'an hizmetinde her fırsatı değerlendirme hususunda çok cevval, her durumda birine bir hakikati nasıl anlatabilirimin kaygısını taşıyan...

Akademisyen olmasına rağmen kafasına yatmayan kurallara pek de kulak asmayan, kabına-kalıbına sığmayan özgür ruhlu bir şahsiyeti olmasına rağmen bir o kadar da derdinin dertlisi, dikkatli bir ders arkadaşım mutadı olan sabahki Risale okumalarının birinde dikkatini çeken bir meseleyi zihninde geliştirdi ve şöyle bir netice çıkararak mesaj yoluyla bize de iletti:

"Ağaçların verimliliği aşı ile artırılabiliyor. Bazı ağaçlar verimsiz veya fazla meyve vermez durumda iken aşılanarak bol meyve verir hale getirilebiliyor. Biz de dua, istiğfar ve tefekkürle, ilmimizi ve irademizi bu yönde kullanarak kendimizi aşılayalım. Ta ki dünyadaki ağaçlara benzeyen varlığımız filizlenip büyüsün, çiçeklenip serpilerek uhrevî meyveler versin."

Dostumuzun bu güzel ve doğru tesbiti akılda yeni kapılar açtı. O Şarkta, ben ise Garpta olduğumuz bu dünyalar tatlısı değerli dost ve kardeşle elimizdeki şu mucizevî cihazların tuşlarına dokunarak uzaktan uzağa fikir teatisine başladık. Uzaklık mesafelerle ilgili değil ki! Yeter ki gönüller bir olsun. Dostumuz okuduğu dersten devşirdiği güzel mânâların tesbitinde aslında isabet etmişti. Şöyle ki:

Aşı yapılan verimsiz ağacın kökü, gövdesi, ruhu ve maddi varlığı aynı kalmak suretiyle, ağaçta kimyevî veya fizikî bir reaksiyon olmaksızın ağacın türüne, yaratılış özelliklerine veya fıtratına değil de mahiyetinde âtıl vaziyette duran potansiyeli harekete geçirici basit bir müdahale ile durum değiştirilebiliyor.

Ben köylü çocuğu değilim. Nesiller boyunca şehirde yaşamış bir aileye mensubum. Kırk yıla yakın süren mesleki hayatım arazilerde geçmesine rağmen ziraat hakkında ilgim de mâlûmatım da yok. Köy hayatına, ekip biçmeye dair bilgim ortalama genel kültür seviyesindedir. Sadece sofraya gelen meyve sebzeyi bilirim. Ancak mevzu üzerine araştırmamızın sonucunu ve konunun meraklılarından aldığım özet bilgileri vermekle yetineceğim. Bir meyve ağacının aşılanarak veriminin nasıl artırılabileceğini, fazla teknik tafsilâta dalmadan basitçe şöyle açıklayalım.

Bir ağaca aynı cinsten başka bir ağacın aşılanması, genetik özelliklerini bozmadan ancak biraz ıslah ile fizyolojik etkileşimlerle verimi artırabilinir. Şöyle ki;

-Güçlü, sağlam ve dayanıklı ağaçların dallarıyla aşılanan ağaçların sağlık durumu hastalıklara ve haşerata karşı genel olarak daha kuvvetli ve daha dirençli olur. Dolayısıyla hastalıklara ve tabiat şartlarına karşı direnç kazanan bu ağaçların ürün miktarı artacaktır.

-"Kalem" denilen aşılamaya konu olan bu dal, çok verimli bir türden geldiğinde, aşılanacak olan ağacın kök sistemiyle birleştirilmeye çalışılır. Eğer aşı tutar, aşılanan dal bağlandığı yeri sever, orada tutunur ve kaynarsa aşılanan ağaç daha güçlü bir yapı oluşturabilir. Bu birleşme ile aşılanan ağacın kökleri topraktan ihtiyacı olan elementleri, besini ve su alımını azami seviyeye çıkarır.

-Farklı ağaç cins ve türlerinin bir arada olması, meyve oluşumu için çapraz tozlaşmayı teşvik eder. Bu durum rüzgârlar vasıtasıyla tozlaşmaktan nasiplenen ağaçlarda çok daha fazla meyve oluşumunu netice verir.

-Aşı yapılan dal, aşılanan ağaçtan daha kaliteli ve verimli bir türden ise, bu durum aşı yapılan ağacın mahiyetini bozmaz. Ancak aşılanma sayesindeki bu kaynaşma ağacın genetik potansiyelini harekete geçirir ve ağaç bu sayede çok daha fazla meyve verecektir.

Yukarıdaki teknik bilgileri hakikate uyarlayalım. Fiziki bünyemizi ıslah için alacağımız/yaptıracağımız aşı kökümüze güç ve kuvvet verecek, genetiğimizi çok ürün verir hale getirecektir; yani salih amel meyveleri verecek mânevî değerlerin kaynağı olan imandır. Çünkü, "İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hadisatın tazyikatından kurtulabilir." İnsan iman ile böyle bir kaliteye ve keyfiyete gelecektir. (Sözler, 23.Söz, 1.Mebhas)

Tevbe, iman ve amel-i salih insan için aşı(lanma) hükmündedir. İnsanın bünyesinin ve rûhunun değişmeden fizikî şartlarının ıslahı ile bol ve bereketli meyveler elde edilebileceği bu mühim meseleyi Furkan Suresinin 70. âyeti şöyle beyan eder:

اِلَّا مَنْ تَابَ وَاٰمَنَ وَعَمِلَ عَمَلاً صَالِحاً فَاُو۬لٰٓئِكَ يُبَدِّلُ اللّٰهُ سَيِّـَٔاتِهِمْ حَسَنَاتٍؕ وَكَانَ اللّٰهُ غَفُوراً رَحٖيماً

"Ancak tövbe ve iman edip salih amellerde (iyi davranışta) bulunanlar başkadır; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir." Tövbenin dönüştürücü bir özelliği var. Tövbe zaten geri dönüştür. Durumunun eksikliğini veya yanlışlığını fark edip doğru ve verimli olacağını ümit ettiği bir başka hale geçmeye azmetmektir. Samimi ve Nasuh bir tövbenin ardından iman ilimle, tecdid ve tekmil edilerek tahkiki, yani her anı meyvedar hale getirilir.

İman aşısıyla güçlendirilen iman hayra pasif veya menfî olmak, kötülük yapabilir durumdan ağacın genetik özelliğinin verimli olmaya dönüştürülüp her daim güzel meyveler vermeye durması misalindeki gibi hayrı sevmeye ve salih ameller işlemeye yöneltilir.

Bu minval üzere bir inci de Bediüzzaman'dan olsun: "... duâ ve tevekkül meyelân-ı hayra büyük bir kuvvet verdiği gibi, istiğfar ve tevbe dahi meyelân-ı şerri keser, tecavüzâtını kırar." (Sözler, 26.Söz, 2.Mebhas)

Demek ki aynı gövdeyle, aynı ruhla nasıl ki ustalıkla iyi ve doğru yapılmış bir aşıyla bakımsız, verimsiz, eğri büğrü, şekilsiz veya biçimsiz meyve veren bir ağaç berekete mazhar olup verimli, ideal ve meyvedar bir hale geliyor. Bunun gibi, etten ve kemikten müteşekkil, önceki haliyle aynı ruhu taşıyan bir insan da fizikî şartlarında bir değişiklik olmadan, sadece özünün, cevherinin ve mahiyetinin, fıtratına uygun bir yönelimi ile âtıl, akim veya abes olmaktan kurtulabilir. Tövbe edip imanın kazandıracağı güç, kuvvet, azim ve irade ile cehd u gayrete gelip müsbet, makbul ve salih bir kul haline gelebiliyor.

Yeter ki aşı sağlam olsun, akılda ve kalpte iyi tutsun.

Kaynak: Tevbe ve İman İle Aşılanmak - Mehmet Asıf IŞIK
(https://www.risalehaber.com/mehmet-asif-isik-tevbe-ve-iman-ile-asilanmak-28101yy.htm)