Kim iyi bir iş yaparsa -erkek olsun, kadın olsun- ve mümin olarak yaparsa, ona mutlaka hoş bir hayat yaşatacağız. - (NahlSuresi, 97. Ayet)
Bu ayet, insanın iç dünyasındaki huzurun ve hoş bir yaşamın, iman ve iyi amelle mümkün olduğuna işaret eder. Mutluluk yalnızca maddi imkânlarda değil, kalbin Allah’a teslimiyeti ve insanın haline razı olmasıyla gelir.
Sevgili Peygamberimiz de şöyle buyurur:
"İnanan kişinin her hâl ve şartta durumu güzeldir.Başına iyi bir şey geldiğinde şükreder, bu onun için hayır olur; sıkıntıya uğradığında sabreder, bu da onun için hayır olur."
Bu bakış, insanı hayata daha dirençli ve dengeli kılar. Zira her hâlin Allah katında bir kıymeti ve hikmeti vardır. Çünkü bu fark ediş, kişinin hayatla ve kendisiyle daha sağlıklı bir bağ kurmasını sağlar.
📖 Mutluluk: Bir yolculuk
Mutluluk… Herkesin peşinden koştuğu ama çoğu zaman yanlış adreslerde aradığı, görünmeyen ama hissedilen bir hâl. Modern insanın algısının aksine mutluluk, bir hedef değil; bir yolculuktur.
Ünlü düşünür Ralph Waldo Emerson şöyle der:
Mutluluk varılacak bir yer değil, yolculuğun ta kendisidir.
Bu yolculuk, varılacak bir menzil değil, her adımda ruhu besleyen, gönlü dengeleyen, insanı insan kılan bir süreçtir. Ve asıl maharet, bu yolculuk esnasında yağmuru da, güneşi de, yalnızlığı da, kalabalığı da aynı tevekkülle karşılayabilmektir.
Tam da bu noktada Kemal Sayar’ın şu sözü, yolculuğun kıymetini en zarif hâliyle özetler:
Mutluluk arayışını bir kenara bırakalım artık, arayışın mutluluğu bize yeter. Bir bitiş çizgisi yok, aceleye mahâl yok. Yolda olmak, büyümek ve en güzelin, en doğrunun izini sürmek.
Bu bakış, insanı anın kıymetini bilmeye, her adımda ruhunu güzelleştirmeye ve dış dünyaya değil, iç dünyasına odaklanmaya davet eder.
📖 Hayatı Şekillendiren Tepkilerimizdir
Hayat her daim lütuflarla gelmez. Bazen incinir, bazen kaybeder, bazen de ummadığımız güzelliklere rastlarız.
*Stoacı öğreti der ki: Başımıza gelen şeyler iyi ya da kötü değildir.Onlara iyi ya da kötü anlamını biz veririz."
Ve devam eder:
"Hayatın %10'u başına ne geldiği, %90'ı ise senin ona nasıl yaklaştığınla ilgilidir."
Kemal Sayar’ın ifadesiyle:
"Hayat yolunda, insanın kalbine en iyi gelen şey anlamla buluşmuş sevinçlerdir."
Çünkü mutluluk; anlık heveslerde değil, anlamın keşfedildiği, insanın kendi iç sesiyle barıştığı anlarda doğar.
Mutlu olmak için yağmurun dinmesini bekleme!
Yağmurun altında ıslanmaya razı olmaktır mutluluk.
Hayat sadece güneşli havalardan ibaret değildir. Asıl meziyet, yağmur altında bile dans edebilmektir.
📖 Kabul Etmeyle Gelen Şifa
Kabul etmek, sağaltıcıdır. Yağmuru, kaybı, acıyı…
Direnmeden, öfkelenmeden, isyan etmeden kabul edebilmek. Çünkü her kabul ediş, beraberinde bir hafiflik getirir. Ve insan, yağmurun altında bile huzuru bulabilir.
Hayat her zaman planladığın gibi gitmez. Mesele, başa geleni olduğu gibi kabullenip, tavrını seçebilmektir.
📖 Bakış Açısını Değiştirmek
Tasavvuf ehli şöyle der:
"Kişi kalbinin renginde görür âlemi."
Bu anlayışı anlatan iki örnek vardır:
Birincisi:
Peygamber Efendimiz ve arkadaşları bir gün bir yerde yürürlerken bir köpek ölüsü görmüşler. Bazıları:
"-Bu leş ne kadar da pis kokuyor!" demiş.Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:
"-Köpeğin ne güzel dişleri var!" demiş.
Orada bulunan sahabiler şaşırmış. O kötü kokunun, çirkin görüntünün içinde Efendimiz’in güzellik bulması, aslında hayatta bakış açısının ne kadar önemli olduğunu gösteren müthiş bir derstir.
Bir köpek ölüsünde güzel dişler görebilmek… Kokan bir leşe bakmak yerine, güzelliği fark etmek… Harika bir bakış açısı, ilham verici bir tavır...
Zımnen der ki:
Nasıl bakarsan, öyle görürsün. Gördüğün şey, kalbinin yansımasıdır.🌸
İkincisi:
Arif bir zat, arkadaşıyla yürürken her gün gazete aldığı bayide durur. Satıcıya güler yüzle "Günaydın" der. Satıcı ise ekşi bir suratla ve kaba bir şekilde gazeteyi uzatır. Arif zat, yine gülümseyerek teşekkür eder ve giderken de "İyi günler" diler.
Arkadaşı bu duruma şaşırır ve sorar:
"Bu satıcı hep böyle mi davranır?"
Arif zat tebessümle cevaplar:
"Evet, ne yazık ki."
Arkadaşı merakla devam eder:
"Sen niye hep nazik davranıyorsun ona?"
*Arif zat hikmetiyle şöyle der:
"Onun tavrının benim tavrımı etkilemesine izin veremem. Eğer ben de onun gibi davransaydım, benim davranışımı o belirlemiş olurdu.* Günümü ona öfkelenerek harcamaya hiç niyetim yok.* O, mutsuz ve sevgisiz biri olmayı seçtiyse, ben de onun gibi olamam.* Nasıl hissedip nasıl davranacağıma başkalarının karar vermesine asla izin veremem."*der.
Bu iki hadise aynı gerçeği söyler:
Bakış açını nereye ayarlarsan, gördüğün de ona dönüşür.
📖 Anlamla Buluşan Mutluluk
Mutluluğu kalıcı bir hâl zannetmek, yanılgıdır. Hayatı değerli kılan; paylaştığımız sevgi, gösterdiğimiz sabır ve biriktirdiğimiz güzel değerlerdir.
Mutluluk; büyük başarıların değil, dost meclislerinde edilen samimi sohbetlerin, annenin duasında saklı sevginin, karşılıksız yapılan bir iyiliğin ve bir gün batımında duyulan huzurun içindedir.
Ve sırrı şudur:
Beklentiyi azaltmak, şükretmeyi çoğaltmak
Başkalarına iyilik yaparak ruhumuzu beslemek,
Her hâlde güzel bir hikmet olduğunu bilmek,
Dünyadaki tüm varlıkların, duyguların ve yaşanan her şeyin geçici olduğunu ve bir gün son bulacağını unutmamak.
Bunu özetleyen kadim bir hikmet vardır:
Bir hükümdar, vezirine der ki:
“Bana öyle bir söz söyle ki, neşeli olsam da kederli olsam da bana hakikati hatırlatsın.”
Vezir, yüzüğe şu sözü kazıtır:
“Bu da geçer Ya Hû!”
Cenab-Hak hepimizi çok farklı biçimlerde imtihan ediyor. İnsanoğlu kimi zaman zenginlikle, kimi zaman kayıpla, kimi zaman da sabırla sınanır. Biz ise var olan hâlin sonsuz olmadığını çoğu kez unutup, o anın sonsuzca süreceğini sanırız.
Sabır, var olan bir zamanın mutlak olmadığını da fısıldar insana. “Bu da geçer Ya Hu!” diyen erenler, dertlerin izafi olduğuna, onların içine gömülüp kalmamak gerektiğine işaret ederler.
Her hâlin gelip geçici olduğunu bilmek, gönlü rahatlatır. Dertle dertlenmemeyi, mutlulukla da mağrur olmamayı öğretir bizlere.
Ne güzel demiş Yavuz Sultan Selim:
"Gamına gamlanıp olma mahzun, Demine demlenip olma mağrur; Ne gam bâkî, ne dem bâkî, Ya Hû"
Ve Sadi Şirazi eklemiş:
"Dünyada kimse gamsız olamaz.Eğer olmuşsa, biliniz ki Adem evlâdı değildir."
Hayatta her şey yolunda değilken bile, yolun güzelliğini görebilmektir aslolan.
Son sözü Üstad Bediüzzaman’a bırakalım:
"Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayatından lezzet alır."
Hoşça bakın muhterem zatınıza,